Sergio Santoro tarafından tıp literatürüne kazandırılan bu ameliyat türü, hem obeziteye hem de şeker hastalığına başarılı bir şekilde çözüm olmaya başlamıştır.

Ameliyatta midenin uzunlamasına olarak yaklaşık yarısı alınır, ince bağırsağın kalın bağırsakla birleştiği yerden itibaren yaklaşık 300. cm’den kesilerek mideyle birleştirilir. Sonrasında kesilen bağırsak bölümleri kendi arasında tekrar birleştirilir. Yani iki adet yeni bağlantı yapılır. Birincisi mideyle bağırsak arasında, ikincisi ise ince bağırsakla ince bağırsak arasında yapılmış olur.

Bu ameliyatla mideye giren gıdaların yaklaşık 2/3’ü yeni yapılan mide bağlantısından, yaklaşık 1/3’ü ise eski mide yolundan devam eder (Şekil 1). Burada amaç hem alınan gıdaların emilimini azaltmak hem de gıdaların ince bağırsakla en kısa sürede temas etmesini sağlayarak kişinin ürettiği ama kullanamadığı insülini aktif hale getirecek hormonların salgılanmasını sağlamaktır.

Bu ameliyat sonrasında hastalar hem kilo verirler hem de şeker hastalığı gerileme sürecine girer. Ameliyat sonrasında kişiler diyetlerine, egzersiz programlarına sıkı bir şekilde devam ederlerse şeker hastalığıyla ilgili ilaçları azaltmaları hatta tamamen bırakmaları mümkün olabilmektedir.

Şekil 1. Transit Bipartisyon Ameliyatı. Şekil 2. Ameliyat sonrası radyolojik görünüm.

Transit Bipartisyon Ameliyatının Avantajları:
Ameliyatın deneyimli cerrahlar tarafından yapıldığında göreceli olarak kısa sürmesi,
Ameliyat sonrasında emilim bozukluklarının, gastrik bypass ve biliopankreatik diversiyon ameliyatlarıyla karşılaştırıldığında çok daha az olması,
Ameliyat sonrasında görülebilecek aşırı kilo verme ya da tekrar kilo alma durumlarında revizyon cerrahisinin kolaylıkla yapılabileceği “geri dönüşümlü ameliyat” grubunda olması,
Ameliyat sonrasında gerektiğinde endoskopik işlemlere (ERCP vb) müsaade eden bir ameliyat olmasıdır.
Transit Bipartisyon Ameliyatının Dezavantajları:
Ameliyat sonrasında hastanın diyetine uymaması halinde kötü kokulu gaz problemi olmasıdır.